![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUqnMZwRiz3RmBXZEFsOX0Klz8_kow9hZ8xWh8N5JjfTS-i9vP0L5kjJgZoYXKjFZZLA48N6jYxMnOT_GiVvpL4pso5ACA37lTMFIWfpsmLgLKkuqgfjwKYNvF-c22AxtQMqsu4Nu10mI/s200/Guatemala-Meksika+%2528126%2529.jpg)
4 yüzünün 91'er basamağının toplamı 364'ü, en tepedeki düzlüğü de ekleyerek 365'i işaret ediyormuş. Piramidin tepesine çıkma hayalini kurarken artık yasaklandığını öğrendik. Yılda iki kez ekinokslarda oluşan ışık oyunları bilimadamlarını hayrete düşürüyormuş. Bu arada piramidin yanına gelen gruplar, rehberlerinin söylemesiyle hep birlikte el çırpmaya başlıyorlar. Piramide yansıyan alkışların kuş sesine benzeyen yankısının Tanrı Kukulkanın sesi olduğuna inanılıyormuş. Gözlemevi, cenote denilen kurbanların atıldığı derin kuyular, tapınaklar, kutsal top oyunu sahası turist kalabalığıyla dolup taşıyor. Sit alanını pazar yerine çeviren ısrarlı satıcılara rağmen merakla ve keyifle gezdik. Dönüşte otobüs giderken uğramadığımız birkaç yerleşime uğradı. Birisinde inip dolaştık. Toplutaşım yaygın ve rahat.
Ertesi sabah mayaların deniz kıyısındaki bilinen tek kalıntısı Tulum'a gideceğiz . Ama önce otobüsle havaalanına gittik. 40 dolarımızı ve zamanımızı çalan çakal acenta dış hatlar gelişindeki gümrüklü alanda olduğu için girmemiz mümkün değildi. Kapıdaki görevliye derdimizi İspanyolca, İngilizce, zaman zaman Türkçe anlatarak içeriden bir yetkilinin gelmesini sağladık. Epeyce yetkili olduğu belli olan kibar bir beye de "multilingual" yayın yaptığımızda paranın miktarının önemli olmadığını ama tepkisiz kalmak istemediğimiz için geldiğimizi anlattık. Önce özür diledi, gerekli işlemlerin yapılacağını söyleyerek paramızı iade etti ve başka nasıl yardımcı olabileceğini sordu. Mexico City İçin uçak fiyatlarındaki tutarsızlığı söylediğimizde bizi Aero Mexico havayolunun bilet gişesine yönlendirdi. İsmini söylediğimizde yardımcı olacaklarını ekledi. Gerçekten de tahmin etmediğimiz kadar uygun bir rakama biletimizi aldık. Üstelik en iyi havayollarından birisiymiş.
Tulum'a gitmek üzere otobüse bindiğimizde pek keyifliydik.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkDdZ5EOc4ANsIAzQwM_AAFDEO6vz8_qvrsiLxAPwS8tB5HnqygO52xTA7sGpI83h3kKtrn8BWK9LvabUnp7Zu-NfgO_0RYMAuazVawYUHoEJuT1D1120pu_aEBkY84tS8ZoaZ-s8lJRY/s200/Guatemala-Meksika+%2528178%2529.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_Y2ok4CPc5MSGSbOCQQOU46zCa9J3Z1Dc6refVhMzaq5x5XKfALOI2TGpEI-bCMkxdj5UP-8rPgf2jICijxwml7Io5roxMLZjlA6tLGbwTBzqrlAyqoh1XRLDfm0aIYr9Lv5DkznLwhI/s200/Guatemala-Meksika+%2528193%2529.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2Yr2KsINbc3JbJVJfgzaFUtoDhTnBjXk_H7AeKF0_PKUE3NTKhv2qo7R5ejXJxwzVsUifc3FTNp9RHzjuuyxvYpVALJGFRbMKF6Qt7uLC4JklRpG0rjP1Eb5EmggPlhAkSrxX6hPTVRQ/s200/Guatemala-Meksika+%2528201%2529.jpg)
Akşam saati plajlar boşalmaya başlamış, sokaklar kalabalıklaşıyordu. sahilde en beğendiğimiz yer oldu burası.
Ertesi sabah Mexico City'e uçtuk. havayolu da servisi de gerçekten güzeldi, tepkimizin ödülünü aldığımızı düşündük. Başkente uzaklık 1900 km, uçuşumuz 2 saat kadar sürdü.
Cancun'daki güzel havanın yerini yağmur, fırtına aldı. Otelimizi dünyanın 2.büyük meydanı Zocalo'dan seçtik. Bilinen, iyi ve güvenli olmasına dikkat etmemiz gerekiyordu artık. 25 milyonluk nüfusu, kirli havası, karmaşasıyla çok yorucu bir şehir olan başkentin metrosu da çok bakımsız. 1969'da hizmete girmiş ve çok yaygın olmasına rağmen güvenlik sorunu nedeniyle de çoğunlukla taksi kullanmayı tercih ettik. İngilizce pek işe yaramıyor, bütün dünyanın sadece İspanyolca konuştuğunu sanıyorlar. Sokaklardaki insan profili de ilginç, Meksika'nın gerçek yüzü olan aztekler, mayalar, Kızılderililer, İspanyol kökenli ladinolar ve melezlerin oluşturduğu baş döndürücü bir kalabalık var. Geniş caddeler, gökdelenler, lüx semtleri, her köşebaşında karşımıza çıkan tarihi binalarından başka halkın çoğunluğunun yorgunluğu ve yoksulluğu göze çarpıcı. 1915'de sürgünde ölen eski devlet başkanlarından Porfirio Diaz'ın " zavallı ülkem, tanrıya uzak, ABD'ye yakın" demesinden beri çok şey değişmemiş gibi.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEBw200HRX_XKq4K_Dt_PvHVwBSfk6NHzG8DEdN7ZhuYbci9CNWfPPkDB1y0PKfyUDQZz_ve-bGrPUtHDJjbZ7oc-4ZDgQbUCrFLUthuGcTPqDa4a7LRTxJ1wm-_Rq0y02NMkDVfwe844/s320/Guatemala-Meksika+%2528298%2529.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZRpGGWBeUWaf_TFnVSZG21uZi-YoZPGIMMg4ia4S1KboyXqsReq73kp8QWzakPuPWY5ZISnA_6A8I8cMffKsfcv9dnuHALbVBXqkdaBNmo9R0m6wwdpzbzaC5hSXe_eN6B5suysbM3Wc/s320/Guatemala-Meksika+%2528353%2529.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFzAHGukmujv-Qbl90_PSlHQdVPLIXUjEusN1XmOhC6gL0wdLVOp1vWE4iI1M7MhEe782_XGAWnfwvCq0TNt_HkxBtFqj7FEOsLGlpkam9_wmMYPNLJWdW0iy4xlFhhQz5vCNcvbsnmEo/s320/Guatemala-Meksika+(312).jpg)
Coyoacan'a gittiğimiz gün dini bir festivalin kutlanıyor olması da hoş bir tesadüf oldu. Restore edilmiş rengarenk evler, el sanatları pazarı Mercado de Artesanias, hareketli meydanı ile çok beğendik.
Dertlerine derman arayanların yeri Guadelupe Bazilikası, kıtanın en büyük dini merkeziymiş. İspanyolların ilk geldikleri dönemde, bir azizenin tam burada bir yerliye görünmesi mucizesi inancıyla inşa etikleri bazilika , burada dilenen dileklerin kabul olduğuna inananlarla dolup taşıyor.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh__O4HohEvNuf1vadS_OYysTc1mrEOHpb7VwSu0leu9o4IiHbAQClRBkAcSCGAttKR9wx4dIvMROAAehYoGING5aioR3-tkLf4bRHuGas56fF1dpKPGt5IOTnJQfgArcHjc5ikEheYnEg/s200/Guatemala-Meksika+%2528293%2529.jpg)
Mexico City'de özellikle görülmesi gereken yer Antropoloji Müzesi. Bir bölümünde bu topraklarda yaşamış insan ve bazı hayvanların yaşam ortamları sergilenirken diğer dölümlerdeki arkeolojik buluntular nefes kesiyor. Üst kattaki etnografik sergileme de çok başarılı.
Meksika Folklorik Dans Gösterisi de pazar ve çarşamba akşamları bu müzenin tiyatro salonunda yapılıyor. Yer numarası olmadığı için erkenden kuyruğa girmekte fayda var. Gösteri güzel ama birçok kitapta övüldüğü kadar muhteşem değil. İzleyicilerin çoğunluğu çok şık giyimli beyaz Meksikalılardı. Çıkışta Garibaldi Meydanı'na gidip sokak müzisyenlerini dinlemeyi planlamıştık ama müze görevlileri de taksici de gece gitmenin çok tehlikeli olduğunu, zaten yağmur nedeniyle bugünlerde mariacchilerin pek gelmediklerini söylediler. Mecburen vazgeçtik.
Sabah otobüs terminaline gidip "Tanrıların doğduğu şehir" diye adlandırılan Theothuacan kalıntılarına bilet aradık. Pencerelerindeki kırıkları kartonlarla kapatılmış, döküntü bir otobüsten başka alternatif yok.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEie5LDmohPU3jqifsrE9iQbtIbEgW4PfTzsPfJha1DEb7RWFKTbol01kk9kBmuEK0C1BRrLswmDrf-VXm_ZLPne8f1zhGTRFsPzyR3oFDSb-bgOdBm5J7PTrb0rzdstIvWmpSIw7Oy3U8M/s200/Guatemala-Meksika+%2528208%2529.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxbrMBS-p_gpWPqEe5LzBRKRRVm8RjQ-ApvQx4Uv0qqblYO7yvZKPr8pWn_wYxiQoWZxB1-6ETVxCj5eRDJuT-G800tBmdLNBBlFBcYp7a3dPFNxp58SOw6ZnZpPT3KE5E918PQsNZ5Hc/s320/Guatemala-Meksika+%2528204%2529.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOxz_te9BnPx_bkRm4LrDi1jthj0ugHTZLiy0d0Llc8SX-0bEK0Wuet4zE1BNP4lgsbqnwMwIPS7elf3PKoZ5kvyFZWFUm42QygtDGpexa7aI3kAiLrrXVtpnIHKMlVeY6FPDMER2Ywf0/s200/Guatemala-Meksika+%2528247%2529.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjautnRwnYZ1WOtn1xzQAsgeZppxgPw86a_mAR_hQC35GI_MdQxjK1VMm1ig_-mpxgQ3m_4NXunZ4EHQETl8ahmU3TnEKoIICsclWyLMGxFtacWKLGJIcTfp6qE9iNVnDLtAP2_8KPybCA/s320/Guatemala-Meksika+%2528319%2529.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeJeX0McS4EHZiwFbw82iOYCFOahMbfqbi0cQylwy2j2WpNm6CrxRHEe_HmsS7LiPL7bsqDO9bjXv7mNgcwpRmGNeqKGy61NFbhOFkLVU0AB24L265vn84U6BMvaL5ZYT-wiHOzqmBA7Y/s200/Guatemala-Meksika+%2528317%2529.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzvyvSy-kKpejflEHyvHtsM3AbbTKWYLOvsgbq3U8wumtD4xD1wd03h25Sngx9DqYIzg7vSoYGrOpLh4wKxCaWwa5CiO0k4rGSlo1Tfl1yq5lqKSmX-sD4YoU-wy-zZSw2ZF1JzN4CEDw/s200/Guatemala-Meksika+%2528335%2529.jpg)
Metrodan söz etmişken üzerinde koskocaman hoparlör taşıyan bir adam, sesi sonuna kadar açılmış müzikler çalarak bindiği zaman ilk seferinde korkmuştuk. Meğer çok yaygın olan CD satıcılarındanmış. Zamanla alışmak bir yana, hiç birisinin diğeriyle aynı vagona binmemesini,
organizasyonlarını takdir bile etmeye başladık. Meksika - Türkiye ilişkilerinin 2 tane önemli sembolünü bulmak için epeyce uğraştık. Birisi 2002'de TİSK tarafından dikilen Atatürk heykeli, diğeri Osmanlı saat kulesi.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHfx0z8YsWUOVqAiZYxB88UKKQPtcJZLeYh8zguRUvO37ZSONxkXx3r6PeU6QKN7iJq1ebBlSCDzUrH6XlCtO8u5dRBnNk-sqtrTy2W5eOfNzpud3ib2pnALn9ufr6EekcxRdcphMnvLw/s200/Guatemala-Meksika+%2528364%2529.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgc03DtsHLha8B8OBQYaNtAydc7hT2904Jjuwtxj8MWKW80r3CIh34SY3xej8eTDFgd1cpy0GKnlSynMFDt5esI6FYszTiAxDdY0CWOcdoEhcLtZTFKiCLTosMN1SHMo5trxjEA-rotyNg/s320/Guatemala-Meksika+%2528367%2529.jpg)
Mexico City'nin en geniş ve güzel bulvarı La Reforma'nın sonlarına doğru, şık semti Chapultepec tepesindeki Atatürk heykelinin tam karşısında İran Büyükelçiliği var. Saat kulesi ise 1910 yılında yapılmış, şehir merkezinde. Yorgunluk kahvemizi içmek için yakınlarındaki Cafe La Havana'yı seçtik. Fidel Castro, Che Guevara ve birçok devlet adamının, ünlülerin de uğradığı mekan olarak bilinen, tarihi dokusunu kaybetmeyen café, neredeyse bütün rehber kitaplarda öneriliyordu. Haksız değillermiş.
Bu kadar yağmurdan sonra, dönüş günümüzde şehri su bastı, hayat felç, can kaybı bile vardı. Uçaktan 5 saat önce otelden çıktık.
Geçtiğimiz bazı yerlerde su seviyesi bindiğimiz taksinin penceresine yaklaşıyordu. Havaalanına giden dahil birçok hattı su bastığı için metro çalışmıyordu. Havaalanına yaklaşıyor ama giremiyorduk. Göl gibi bir yolda polis inmemizi ve karşıya geçerek alana yaya girmemizi söyledi. Bavulları taksiciyle birlikte karşıya geçirdiler ve terminal binasına kadar yürümek zorunda kaldık. Bu arada bütün dünya selden çok 60 kişinin ölümüne neden olan grip salgınıyla konuşuyordu Meksika'yı...
Herşeye rağmen güzel anılar, damağımızda güzel tadlar ve 14 günde mecburen söktüğümüz İspanyolcamızla uçağa binebildik.
Havaalanından aldığımız acı soslar Madrit aktarmamızda el bagajında sıvı kısıtlaması nedeniyle sorun oldular. Sosları kaptırmamak için pasaport kontrolünden çıkıp havaalanının gidiş katına çıktık. Elimizdeki çantalara doldurduğumuz soslarımızı bagaja verip tekrar pasaport kontrolüne girdik. Kalabalık ve sıra nedeniyle neredeyse uçağı kaçırıyorduk. Ama soslar harikaydı, hepsine değer:)))
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwQ_6Cb_nW1htUD-znka-nh6FzL8clCuHNTVABeuOela6vEyAyq4kC_acEiVpV2Ax690Gu9qdDkjBGdsMFLr8rEmt9P3I3UVyRquTLiofInMNRzvlLZftyjiN61BBjd7IhVRb2qHgZILk/s200/Guatemala-Meksika+%2528129%2529.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEis3YjEaxu0qKNCLViJeObDPZNA7OaQsk6kPtl3exLAfC3reuQoAnoJ5s4gudJmdTc6rYzBVcGlmz_JSND57j8hxU0IeUpV99BYc3P0cWPX8utXSYeCRQLZAId_HlzzP2baHFLlj0cI_Jc/s200/Guatemala-Meksika+%2528295%2529.jpg)